YEAR / YIL: 2023

EXHIBITIONS / SERGİLER: Istanbul Digital Art Fest Istanbul – 2023

EN:

Big-hearted little ghosts, tiny elephants, who live in the spaces of things, inside the walls, in the brick crevices, spin the wheels of things with their hoses 24/7, and make the world spin around its axis. Trapped, constantly spinning around like a closet horse on a yoke, the tiny elephants sometimes get emotional, stumble on their feet, sit and cry, quit work, and leap years form. So, for the world to keep spinning, it is necessary to delight the tiny elephants with false hopes and to tickle them and feed them with peanuts once in a while. While they are surrounded by four walls, breathless, captive, dying, and resurrecting, becoming an elephant in a tiny hole, while trying to push the invisible walls, come touch them, stroke their heads, tickle and be tickled!

“Tiny Elephants” is a group of characters that I describe in my novel “Rumble”. This work comes to life and materializes by using new media tools and artificial intelligence technologies. The work consists of a box with a red silk scarf strung on a rectangular hoop. A motor mechanism is placed in the cavity inside the box. A Kinect sensor is placed on the top to detect the visitor’s hand. This sensor gets activated when the visitor touches the silk fabric. It starts the motors under the visitor’s hand, pushing the fabric, giving the visitor’s hand a tiny touch feeling.

It is a work that aims to describe the imprisoned workers, modern slaves, women locked up in their homes, earthquake survivors seeking help under the rubble, and the imprisoned and desperation of individuals surrounded by visible or invisible walls.

TR:

Eşyaların boşluklarında, duvarların içinde, tuğla aralıklarında yaşayan, büyük yürekli küçük hayaletler, minifiller, 7 gün 24 saat hortumlarıyla eşyanın çarkını çevirir, dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesini sağlar. Kapana kısılmış, bir boyundurukta dolap beygiri gibi sürekli dönerlerken minifiller, bazen duygusallaşır, ayakları tökezler, oturup ağlar, iş bırakırlar ve artık yıllar oluşur. İşte, dünya dönmesine devam etsin diye, minifilleri yalancı umutlarla sevindirmek, arada gıdıklayıp fıstıkla beslemek gerek. Etrafı dört duvar, nefessiz, mapus, ölüp ölüp dirilirken, bir fil olup küçücük deliğe sığarken, görünen görünmeyen duvarları ittirmeye çalışırken minifiller, gelin onlara dokunun, başlarını okşayın, gıdıklayın ve gıdıklanın!

“Minifiller”, “Gurultu” adlı romanımda anlattığım bir grup karakter. Bu eserde yeni medya araçları ve yapay zeka teknolojileri kullanılarak can kazanıyor ve somutlaşıyor. Eser, üzerinde dikdörtgen bir kasnağa gerili kırmızı ipek bir eşarbın olduğu bir kutudur. Kutunun içerisindeki boşluğa bir motor mekanizması yerleştirilmiştir. Tepeye ziyaretçinin elini algılamak için bir kinect sensör yerleştirilir. Bu sensör ipek kumaşa dokunan ziyaretçinin elinin altındaki motorları çalıştırır, kumaşı ittirerek ziyaretçinin eline minik minik dokunma hissiyatı verir.

Görevinin içine hapsedilen işçileri, modern köleleri, eve kapatılan kadınları, enkaz altında yardım dileyen depremzedeleri, görünen veya görünmeyen duvarlarla çepeçevre sarılan bireylerin kıstırılmışlığını ve çaresizliğini anlatmayı amaçlayan bir eserdir.